TR
Shop Cart Icon
Sepette Ürün Bulunamadı

Başarı Hikayeleri

Sosin

Merhaba, ben Sosin A.

1997 yılında Diyarbakır’da bir köyde doğdum. Kalabalık bir ailede, zor bir coğrafyada dünyaya geldim. Mutlu bir çocukluk geçirmis olmanın yanında eğitim hayatımda çok dezavantajlı olduğumuzu söyleyebilirim. Köyümüze öğretmen geldiği zaman okul açıldığından henüz 5 yaşına basmamışken okula gittim. Köyde, ortaokul olmadığı için okulu bırakmak zorunda kaldım.  Babam okumamızı istediği için İstanbul’a taşındık ancak benim tekrar okula başlamam 7 yıl sonra gerçekleşebildi. Ablam: “Seni Açık Öğretim'e yazdıralım mı? En azından ortaokul mezunu olursun” dedi. Bir gün işten eve geldiğimde ablam Açık Öğretim kaydımı yapmış ve kitaplar getirmişti; sınav dönemlerinde gelir beni sıkı bir kampa sokar, sınava götürürdü. Onun ilgisiyle 3 yıllık ortaöğretimi ayda bir yapılan sınavlarla 9 ayda bitirdim. Bu kadar kısa sürede ortaokul bitince ablam örgün eğitime devam etmemi istedi ve bunun için mücadele etmeye başladık. Çok fazla zorlandığım ama bir o kadar da keyif aldığım bir lise süreci geçirdim. Kitaplarla tanıştım, güzel hocalarım, arkadaşlarım oldu. Bütün lise hayatım boyunca çok çalıştım ve hiç böyle bir hedefim yokken liseyi birincilikle bitirdim ve çok isteyerek ve planlayarak AÜ Sosyoloji Bölümü'nü kazandım. İşte bu esnada bende pek çok farkındalığa sebep olan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile tanıştım. 

Üniversite birinci sınıftayken kuzenim “Sosin, Çağdaş Yaşam burs veriyor başvursana!” dedi.  Ben de hem Diyarbakırlı olmamdan hem de sosyoloji okuyanlara pek burs verilmediğinden “bana burs vermezler” dedim ama başvurdum; eğitim hayatımdan bahsettim; hocalarımın çok hoşuna gitti.  Hatta bir hocam “ Türkan Hoca bu azmini görseydi çok mutlu olurdu” dedi.  Ben ÇYDD’den sadece burs alacağımı düşünmüştüm; ancak gördüm ki ÇYDD burs vermesiyle bilinse de öğrencilerine tek başına ekonomik değil, sosyal, kültürel, kariyer alanlarında da çok şey katıyor. ÇYDD bursunu aldığımda hocalarıma bu bursla her ay kitaplar alacağımı söylemiştim. Bugün küçük kütüphaneme baktığımda (850-900 kadar kitabım var) büyük bir kısmının ÇYDD bursuyla alındığını gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.  Öğrenciyken bana destek olan ÇYDD, şimdi çalışma hayatımda da bana destek oluyor. Mezun olduktan sonra Türkiye Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı’nda çalışmaya başladım.  Artık hayatımda Derneğin yanında Vakif da var.  Okul bitti, çalışmaya da başladım ama Çağdaş Yaşam’ın desteği hala bitmedi. Yüksek lisans hayalimi gerçekleştirmem için Türkiye Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı (TÇYDV) hem maddi hem manevi anlamda bana destek oluyor. 

Tüm bunların yanında benim için en kıymetlisi; sürekli sizleri destekleyen ve cesaretlendiren, önünüzü açmak için mücadele eden insanların olması. Sizden hiçbir karşılık beklemeden (sadece çağdaş bireyler olmanızı istiyor) sizler için koşulsuz şartsız çalışıyorlar.  ÇYDD insana idealleri için mücadele etmeyi, pes etmemeyi hatırlatıyor. Hayalini kurduğunuz şeyler için var gücünüzle çalışmayı öğretiyor. Ben ÇYDD ile ailenin kan bağı esaslı bir şey olmadığına kanaat getirdim. Çünkü biz Ümitköy Şubemizle sevgi temelli bir aile olmuştuk. Bence aile tam da böyle bir şeydi. Ben çekirdek ailemde de sevgiyle büyüdüm ama orada kan bağı vardı. Ama burada hiçbir bağımın olmadığı insanlar neredeyse annem-babam kadar benim için titizleniyor ve benimle ilgileniyordu. Başka bir ailemin daha olduğunu hissetmiştim. TÇYDV, ÇYDD için kurduğum bu cümlelerden azade değil. ÇYDD ve TÇYDV gerçekten sevgi temelli bir aile. İyi ki Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Türkiye Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı var.